Alışkanlık,
herhangi bir durum karşısında aynı tepkiyi ve davranışları gösterip, yerleşik
şekilde tekrar etmektir. O kadar ki, kişi bunu yaptığının farkına bile varmaz.
Çünkü yerleşik hale gelmiştir ve zorlanma yoktur, güç gelmez, artık
sıradanlaşmıştır.
Yaşam içinde
önemli olan ve alışkanlık haline gelmesi gereken durumlar vardır. Örneğin, diş
fırçalama, yemeklerden önce ve sonra el yıkama...
Önceleri
uygulamanın yerleşmesi için takip gerekir. Hoşlanılarak ve severek yapılacak
bir ortam yaratılması durumu kolaylaştırır. Faydalı ve gereklilik olduğuna
inanılması önemlidir. Tekrarlar alışkanlık oluşmasında en önemli
etkenlerdendir. Olumlu pekiştireçlerin kullanımı süreyi daha kısaltabilir.
Zararlı
alışkanlıklardan ise kolay vazgeçilemediğini biliyoruz. Sigara, alkol, kumar
vb. Alışkanlık olarak yerleşen davranışlar, değiştirilmesi için çok çaba
gerektirir. Buradan şu çıkarımı yapabiliriz : Çocuğumuzda alışkanlık haline
getirmemiz gereken bir davranış oluşturduğumuzda artık bizim ekstra bir emek ve
zaman harcamamıza gerek kalmayacak. Ancak,
alışkanlık haline gelmesi için,
önceleri biraz çaba ve zamana ihtiyacımız olacak.
Kitap okuma
alışkanlığı da çocuklarımız için kazandırılması gereken alışkanlıkların başında
gelir. Bu alışkanlığın geliştirilmesinde ailenin model olması önemlidir. Okuma
alışkanlığı olmayan bir ailede zaten özel bir çaba da gösterilmeyecektir. Ailenin
kitap okuma alışkanlığı kazandırmaya desteği de hassas bir özellik gösterir.
Ebeveyn çocuğu ile yeterli bir iletişim içinde olmayıp, bireysel olarak
kitaplara gömülüyorsa, antipatik bir durumda yaratabilir.
Çocuğu ile
paylaşımcı şekilde, merak duygusunu uyandırarak, alışkanlık kazandırma çabası
içinde olmak gerekir. Kitabın çokluğu bazen göz korkutucu da olabilir. Hedef
koymak önemlidir. Bir kitabın okunup, tamamlanıp, sonra başka bir kitap
alınması uygundur. Hatta, kitap üzerinde gerekli konuşmaları, paylaşımları ve eleştirileride
yaptıktan sonra... Okunan kitap çocuğun zihninde iz bırakmalıdır.
Kitap okuma
alışkanlığının temelleri neredeyse bebeklik çağında atılmaya başlar. Bebek
elleri ile kavrama yapabildiğinden başlayarak, kumaş gibi malzemelerden
yapılmış, yuvarlak hatlı bir-iki yapraklı kitaplar verilebilir. Banyoda oyun ve
yıkanma bir arada düşünülerek naylon malzemelerden yapılmış, suya dayanıklı
kitaplar 1-2 yaşlar için uygundur. Çocuk ‘’kitap’’ adı verilen obje ile
tanışır. Resimler ayrıntısız olup, canlı renkler kullanılmalıdır.
3-4 yaşlarında
sayfa sayıları artar, renk ve figür sayısı biraz daha çoğalır. Çoğunlukla
objeleri ve bazı kavramları tanıtan bu kitaplarda her sayfada birer sözcük
kullanılabilir. Çocuk harfleride görsel olarak tanımaya başlar.
Okulöncesi
dönemde kısa öyküler, hayvan ve bitki öyküleri, masallar çocukların ilgisini
çeker. Hikayelerde sayfa sayısı artmıştır. Kahramanlar çocuğun algılayabilmesi
ile orantılı olarak 3-5 e çıkmıştır. Resimler daha ayrıntılı çalışılmıştır.
Çocuklar bu dönemde anlatılan öyküleri dinlemekten büyük zevk alırlar.
Öykülerin
ses tonuna, noktalama işaretlerine, mimiklere dikkat edilerek okunması
ve anlatılması çok önemlidir.
Çocuğun okunan yada anlatılan öyküyü çok iyi
anlaması gerekirki bundan zevk alabilsin. Çocuklarla öykü oluşturma ve yarım
bırakılan öyküyü birlikte tamamlama okuma ve kitap zevkini artıracak
çalışmalardandır. Öykülerin resimlemesi de cazip olmalıdır. Dikkati çekmesi
gereken özellikler ön plana çıkarılabilmeli, arka plan daha flu çalışılmalıdır.
Gereksiz ayrıntılardan sakınılmalı, göze karmaşık gelmemelidir.
Okulöncesi çağda öykülerin yazıları da
artmıştır. Harfler düzgün ve olması gerektiği gibi olmalıdır.
Çocukla birlikte öykü kitabı hazırlama
etkinliği yapılabilmeli ve çocuk, kendisinin bir eser ürettiğinden mutlu olmalı
ve kitabını arkadaşları ve öğretmeni ile paylaşarak kitap sevgisi
pekiştirilmelidir. Kitap hazırlama değişik malzemeler kullanılarak kolaj
şeklinde hazırlanabilir. Anne yada baba ile birlikte üretilen öykünün
resimlenerek hazırlanması şeklinde de olabilir. Ya da çocuğun değişik
zamanlarda yaptığı resimler derlenerek birlikte bir öykü üretilerek kitapta
hazırlanabilir.
Çocuğun odasında
küçük ve sevimli bir kitaplığa yer
verilebilir. Hatta çocukla birlikte tasarlanıp, boyanabilir, ya da çocuğun
beğenisi doğrultusunda yaptırılabilir.
Oyuncak bebeklerin kitaplıkları ve kitapları
olabilir. Çocuk bu oyuncaklarla oyun kurabilir.
Televizyon ve
bilgisayar gibi görsel kullanımlı araçlar, kitap okumanın önünde en büyük
engeldirler. Bu nedenle, çocuğun günlük yaşamının programlı olması ve yaşına
uygun olarak, en az yer verilecek zaman dilimleri planlanmalıdır. Bu araçların
kullanımında, yarar en üst düzeyde düşünülerek, programlar seçilmelidir. Kitap okumayı sevdirecek, kitaba ilgi uyandıracak program seçimleri, ebeveynlerin üzerinde
önemle duracakları hususlar olmalıdır.
Evde, bahçede,
sınıfta, bekleme gerektiren yerlerde mutlaka gazete, dergi, kitap gibi okumayı
çağrıştıracak kaynakların bulundurulmasına dikkat edilmeli ve önem verilmelidir.
Bekleme gerektiren yerlerde çocuk
yapacak bir şey bulamayınca ister istemez meşgul olmak isteyecektir ve
kendiliğinden yazılı kaynaklara yönelecektir. Ancak, yanında cep telefonu
bulunan bir çocuk ise hiçbir zaman kitabı tercih etmeyebilir, oyun ve
uygulamaları tercih edebilir. Evde, bahçede, sanki ortada bırakılmış gibi,
kolay ulaşılırlık sağlanan kitaplar ise merak duygusu uyandırabilir.
Çocuğun yaş,
beğeni ve gelişim seviyesine uygun kitap seçimi de okumaya ve kitaba ilgiyi
doğru orantılı olarak etkiler. Çocuğun zevk alamayacağı bir kitap, okuma
isteğini köreltir. Gelişim seviyesinin altında bir kitap ilgi çekmez, yine
gelişim seviyesinin üstünde bir yayın da algılama problemi yaratacağından
sıkıntı yaratabilir. Bu nedenle kitap seçimlerinin yaş ve gelişim seviyesine uygunluğu çok önemlidir.
Çocukla,
ilköğretim çağında bazı sözcük oyunları
oynayarak, çocuğun daha çok sözcük bilmeye ihtiyacının olduğunun
farkettirilmesi ile kitap okumaya ilgi artırılabilir. Çocuk, ihtiyacı
hissetmeli...
Çocuk, doğum günü
gibi özel günlerinde kitapla ödüllendirilebilir, kendisine ve arkadaşlarına hediye seçiminde öncelik olarak düşünülebilir.
Ancak, bu durum standart hale de getirilmemelidir. Çocuğun hislerini de her
zaman için dikkate alıp, zorlayıcı tavır içinde olmaktan sakınılmalıdır.
Aile sohbetleri
içinde okunan kitaplar yada yazılarla ilgili yorumlar paylaşılabilir. Anne-babanın
güncel, okunan yazılarla ilgili paylaşımlarında, çocuğunda fikrini söylemesi ve
kitaba ihtiyaç duyurulması önemlidir. Bazende anne-baba, sanki kendi aralarında
konuşuyor gibi yaparak merak ve ilgi uyandırma çabası içinde olmalıdırlar.
Okullarda kitap
okuma saatlerinin daha iyi planlanması gerekmektedir. Yalnızca çocuğun okuduğu
kitap sayısı üzerinde durulmadan, okunan kitapların yorumları, aynı öyküyü yada
romanı okuyan çocuklar arasında tartışılmalı, her çocuğun farklı yorumları
olabileceği üzerinde durarak sınıf içi paylaşımlar artmalıdır.
Anaokulu ve ilköğretim çağında çocuklar
öğretmenlerine daha fazla önem verdikleri için öğretmenler MODEL olduklarını
asla unutmayıp, kitap okuma ile ilgili gerekli söz, davranış ve tutum içinde
olmalıdırlar.
Anaokullarında
kitapçılara, kütüphanelere, kitap fuarlarına gezilere daha fazla yer verilmeli,
gezi planlanırken çocuklara iyi bir motivasyon sağlanmalı, keyifli ve neşeli
olmasına ayrıca dikkat edilmelidir. Bu gezilerde çocukların mutlaka sevdikleri
bir kitabı almaları sağlanmalı, ebeveyn-öğretmen iletişimi ile evde çocuklara
okunan kitaplar, belli bir gün saptanıp, sınıfta şenlik şeklinde değişimi
yapılarak en üst düzeyde yararlanma sağlanmalıdır. Bu şekilde sınıfta
öğretmenlerin kitaba öneme dikkat çekerek ve ailelerinde katılımıyla temiz,
yırtılmamış, buruşmamış haliyle değişim sağlanmalıdır. Daha sonrada belki sınıf
kitaplığı oluşturulabilir. Velilerle birlikte kitap okuma yapılıp, öyküdeki
kahramanlar çocuklarla birlikte canlandırılabilir.
Kitap fuarlarında
çocuklar yazarlarla tanışıp, aldıkları kitapları imzalatabilir. Yazarla
konuşup, nasıl bir öykü istedikleri ile ilgili geri bildirimlerde
bulunabilirler. Okudukları kitapların sonucu hakkında değerlendirme
yapabilirler.
İlköğretim
çağında, çocukların, uygun dergilere abone olmaları, okuma zevkini
destekleyecektir. Çocuğa değer verilerek ismine bir dergi gelmesini sağlamak
onu motive edecektir. Okumaya ilgiyi artırmak, kitap okuma alışkanlığı
edinilmesine zemin hazırlar.
Çocuğumuzun eline
bir kitap verdiğimizde bizde bir kitap okumaya başlamalıyız ki, çocuk sıkılıp,
vazgeçmeye çalıştığında bizi okuyor görünce O da okumaya devam etsin. Bu
şekilde, hiç değilse birkaç satır daha fazla okumasını sağlayabilir, kitaba
dikkatini artırabiliriz.
İlköğretim
çağında okuma bayramları düzenlenebilir, paragraf okuma anlama ve anlatma tarzı
ya da belli sürede daha çok sözcük okuma ile ilgili yarışma, sıralama türü
etkinlikler düzenlenip ödüllendirmeler yapılabilir.
Öğrencilerin
sınıf gazetesi, okul gazetesi hazırlamalarına destek verilip, yönlendirmeler
yapılabilir ki çocuklar basılı yayınlara alışabilsin, ilgi ve istek uyansın.
Hatta, hazırlama sırasında küçük rekabetler de yaratılabilir.
Çocuğa ‘’kitap
oku’’ denileceğine, çocuk kitap okuduğunda, kitabı ile ilgilenmek ve paylaşımda
bulunulması kitaba motivasyonu artıracaktır.
Çocuklarımızın
kitap okuma alışkanlığı kazanıp, yararlı kitaplar okumaları dileğiyle...
ÖZNUR
SİMAV
PEDAGOG
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder